Kılıçdaroğlu'ndan sert çıkış: Senin yerin CHP'nin kapısının dışıdır

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin 19. Olağanüstü Kurultayı'nda yaptığı konuşmada, "Davaya inanamayıp da; 'ben ne olacağım, konuşacak mıyım, milletvekilliği garanti mi?' diye söyleyenlerin dava insanı olmaya hakları da hukukları da yoktur. CHP'de olanların bireysel çıkar peşinde koşanların, bu partide yeri yoktur. Sen hiçbir şey olamazsın kardeşim senin yerin CHP'nin kapısının dışarısıdır" ifadelerini kullandı.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde toplanan CHP 19. Olağanüstü Kurultayı'nda konuştu.

"AHMET ŞIK, AKIN ATALAY, MURAT SABUNCU UMARIZ BUGÜNKÜ DURUŞMADA SERBEST BIRAKILIRLAR"

Kılıçdaroğlu, "Gazeteci, Ahmet Şık 434 gündür, Akın Atalay 495 gündür, Murat Sabuncu 495 gündür tutuklu. Tamamen yapay bir dava ile suni bir iddianame ile bu arkadaşlar 1 yıldan fazla hapiste. Umarız bugünkü duruşmada serbest bırakılırlar. Bizim dışımızda yasadışı uygulamalara karşı çıkan hemen hemen hiç kimse yok" dedi.

"BU TUZAĞA HİÇBİR CHP'LİNİN VATANSEVERİN DÜŞMEMESİ LAZIM"

Kılıçdaroğlu, "Susturulan bir toplum var. İktidarın bütün gücü ile CHP'ye yüklenmesinin temelinde 'acaba CHP'yi de nasıl sustururuz CHP'de nasıl konuşmaz hale gelir ve biz toplumu arzu ettiğimiz gibi yönlendirebiliriz.' Bu tuzağa hiçbir CHP'linin vatanseverin düşmemesi lazım. ıGazetecilerin, milletvekillerin, öğrencilerin, yazarların, avukatların hapiste olduğu bir Türkiye'yi yaşıyoruz" dedi.

"BARIŞ İSTEDİ DİYE 100'DEN FAZLA AKADEMİSYENİN ÜNİVERSİTEDEN KOVULDUĞU BİR TÜRKİYE'DE YAŞIYORUZ"

Kılıçdaroğlu, "Barış istedi diye 100'den fazla akademisyenin üniversiteden kovulduğu bir Türkiye'de yaşıyoruz. Hapishanelerin tıka basa dolu olduğu bir Türkiye'de yaşıyoruz. Tutukluların nefes alacağı yer bile neredeyse yok. Sırayla uyuyorlar. Susturulmuş bir üniversite gerçeği ile karşı karşıyayız. Parlamentonun yetkilerinin gasp edildiği, adeta işlevsiz hale getirilmek istendiği bir Türkiye'de yaşıyoruz. Suçluyu, hâkimin değil siyasi otoritenin belirlediği bir Türkiye'de yaşıyoruz. Yargı da işgal altında tıpkı demokrasinin işgal altında olduğu gibi. Demokrasimiz 21. yüzyılda işgal altında. Bütün illerinde her karşı toprağında OHAL'in uygulandığı bir Türkiye'deyiz" diye konuştu.

"HÜKÜMET RESMEN BM'YE BAŞVURARAK 'BİZ ADİL YARGILAMA YAPMAYACAĞIZ' DİYE DÜNYAYA DUYURDU"

Kılıçdaroğlu, "21 Temmuz 2016'da hükümet resmen BM'ye başvurarak 'Biz adil yargılama yapmayacağız. Tutulanlara insanca davranmayacağız' diye bütün dünyaya duyurdu. Hiç kimsenin bu süreçte can ve mal güvenliği yok. Yargının ipotek altına alındığı bir süreçte hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok. Gayrimeşru bir referandum ile Anayasa değiştirildi" dedi.

"ÖNCE PARTİ DEVLETİNE ŞİMDİ DE HANEDAN DEVLETİNE DÖNÜŞEN BİR TÜRKİYE'DE YAŞIYORUZ"

Kılıçdaroğlu, "Demokratik hukuk devletinin işlevsiz hale getirilmek istendiği görülüyor. Önce parti devletine şimdi de hanedan devletine dönüşen bir Türkiye'de yaşıyoruz. Tek adam rejimi, hanedanıyla birlikte tek adam rejimi. Tek adam rejiminin tutsağı haline getirilen bir Türkiye'de yaşıyoruz" dedi.

"YOKSULLARIN OYLARINI ALMAK İÇİN YOKSULLUĞU İDARE EDEN BİR TÜRKİYE'DE YAŞIYORUZ"

Kılıçdaroğlu, "15 yıldır yoksulluğu bitiremediler, yoksulluğu yönetiyorlar. Yoksulların oylarını almak için yoksulluğu idare eden bir Türkiye'de yaşıyoruz" dedi.

"KENDİ ÇOCUKLARINI ASKERE GÖNDERMEYİP GELEN ŞEHİTLER ÜZERİNDEN SİYASET YAPAN BİR TÜRKİYE GERÇEĞİ"

Kılıçdaroğlu, "Kendi çocuklarını askere göndermeyip fakir fukaranın çocuklarını terörle mücadele diye askere gönderip gelen şehitler üzerinden siyaset yapan bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıyayız. 'Kendilerine yerli ve milli' deyip milli kuruluşların hemen hemen tamamını yabancılara peşkeş çeken bir Türkiye ile karşı karşıyayız" dedi.

"EN KRİTİK KARARLARDA, DEVLETİ YÖNETENLERİN 'ALDATILDIK' İTİRAFLARI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ"

Kılıçdaroğlu, "En kritik kararlarda, devleti yönetenlerin 'aldatıldık' itirafları ile karşı karşıya geldiğimiz bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıyayız" dedi.

"YURT DIŞINDAKİ BİR AVUÇ RANTİYEYE, 149 MİLYAR DOLAR FAİZ ÖDEYEN TÜRKİYE GERÇEĞİ"

Kılıçdaroğlu, "Son 15 yılda, yurt dışındaki bir avuç rantiyeye, 149 milyar dolar faiz ödeyen, yurt içinde borçlanmanın karşılığında yine bir avuç insana 689 milyar lira faiz ödeyen bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıyayız. İki yakası bir araya gelemeyen Türkiye ekonomisini tefecilere peşkeş çeken bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıyayız" dedi.

"BU REJİMİN ADI TEK ADAM REJİMİ. HANEDAN REJİMİ. BU DÜZENİN ADI DA HARAMİLERİN DÜZENİDİR"

Kılıçdaroğlu, "Üreticiye değil sadece rantiyeciye çalışan bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıyayız. Toplanan vergilerin hesabının verilmediği, sorulduğunda da suçlu konumuna düşürülen bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıyayız. Bu rejimin adı tek adam rejimi. Hanedan rejimi. Bu düzenin adı da haramilerin düzenidir. Bize düşen görev; haramilerin saltanatını yıkmadıkça yatağımızda rahat uyuyamayacağız. Boynumuzun borcudur. Çünkü biz Kuvay-i Milliyeciyiz. Bizim temel ilkemiz söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Karşı çıkanların ön saflarında CHP'liler olacak derken kim olursa olsun hep birlikte demokrasiyi savunmak ortak görevimiz öncülüğünü bizler yapacağız" açıklamasında bulundu.

"EN AZ YÜZDE 33 CİNSİYET KOTASINI SİYASAL PARTİLER YASASINA KOYALIM"

Kadın erkek eşitliğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Bütün partilere çağrı yaptım; "En az yüzde 33 cinsiyet kotasını siyasal partiler yasasına koyalım. Kadınların, söz sahibi olmalarının yolunu açalım. Yüreğiniz yetiyorsa, kadınlara saygınız varsa, en az yüzde 33 cinsiyet kotasını yasalaştıralım. O zaman Türkiye başka bir Türkiye olacaktır. Bunu yapacağız" dedi.

"CHP'DE OLANLARIN BİREYSEL ÇIKAR PEŞİNDE KOŞANLARIN, BU PARTİDE YERİ YOKTUR"

Kılıçdaroğlu, "Huzurun ve barışın egemen olduğu bir Türkiye ortak davamızdır. Davaya inanan insanların ortak özelliği geleceğini düşünmemesidir. Davaya inanamayıp da; 'ben ne olacağım, konuşacak mıyım, milletvekilliği garanti mi?' diye söyleyenlerin dava insanı olmaya hakları da hukukları da yoktur. Dava insanı olanların makamı, mevkisi yoktur. CHP'de olanların bireysel çıkar peşinde koşanların, bu partide yeri yoktur. 'Ben ne olacağım?' diyeceksin. Sen hiçbir şey olamazsın kardeşim senin yerin CHP'nin kapısının dışarısıdır. Kuvay-i Milliye mücadelesi yapılırken ortak hedefleri vardı; Türkiye'yi düşmandan temizlemekti. Dava insanlarıydılar. Şimdi Türkiye baskı altında, demokrasi işgal altında, demokrasinin bütün kurum ve kuralları yok edilmiş durumda. Bize düşen görev, eski kurumları, Türkiye'nin kurucu ayarlarına yeniden dönmek ve eski kurumları yeniden inşa etmektir" ifadelerini kullandı.

DİĞER HABERLER

Top